25 yaşında bir delilik yapıp anne olmaya karar verip bu yolda emin adımlarla ilerleyen ve kendisi g

SADAKAT



Ne menem şey su ,sadakat...

İnsan önce beynine sadık olmalıdır.Yüreği onu zaten takip eder. Yanlış mıyım? Ben önce kişinin kendi beynine,nefsine,yüreğine sahip çıkması gerektiği düşüncesindeyim.Sonra empati kurarak karşısındakinin.''Ne menem sey su sadakat'' okuduğum en özlü sözdür.

Yazıyı yazmamdaki amac kendimle savaştığım bir dönemdeyim.Susuyorum sürekli.İhanete uğramışlığın verdiği acı var içimde.Yaşayanlar anlar.Aldatılmışlık değil ihanete uğramışlık.Gerçi ben ikisinide aynı kefeye koyuyorum ya.Hani kelimeler düğümlenir ya hani sözler çıkmak isterde tıkanır bogazına sonra gözyaşı olarak akar gider ya he işte tam olarakta o cinsten.Kendi bedeninde terkedilmişlik yaşarmı insan.Ben yaşıyorum.Ruhumu saldım biryerlere akıl desen zira programlanmış gibi.Akılda hep aynı soru ''ben bunu kimseye yaşatmadım ki neden yaşamak zorunda kaldım.Sorgusuz ama.Çünkü yaradanın affına sığınaraktan hayatta hiçbirşey tesadüf değildir.Yaşamam gerekiyormuş.Takdir ilahi.Vardır bir bildiği der susarım.Hiç bu kadar olgunlaşmıstım.( Yazıyı yazarken Funda Arar Gitme Kal şarkısı eşlik ediyor ya kelimeler bir milim daha akıcı oluyor)

Ben yaşadıklarım karsısında kendimi cok sorguladım.Hiç bir kadın bunu haketmiyor.Tek buldugum çözüm.
Bir ömrü noktalamaya sayılı günler kaldı.Yapmam gereken bu.Hakettiğimi düşünerekten bu defterden çekiliyorum.Sormadan,sorgulamadan.

Uzun süre ayrılığın arkasından işten çıktım.Şuan için evdeyim bir tatil programım var.Döndükten sonra (belkide oralarda kalma kararımdan sonra) benim ve oğlum için zorlu ama bir o kadar güçlü dönem bekliyor olacak.Bu arada okudugum kitaplarda çok etkiledi.Okuma hızım arttı.İnsanı en güzel dinlendirendir okumak.Hayat bundan ibaret.Sevgiyle,saygıyla en önemliside güvenle kalın.

ve kitaplarım :)